Adet, tıp dilinde menstrüasyon veya regl, halk arasında ise hayız ya da aybaşı hali olarak bilinir. Adet, kadınlarda rahim iç yüzeyini oluşturan damar ve dokuların kan yolu ile vücuttan atılmasıdır. Menstrüasyon, fizyolojik bir olay olup, kadınlarda doğurganlığın meydana gelebilmesi için gerekli olan, üreme ve döllenme amacıyla gerçekleşen rahim içi kanamalardır.

Adet döngüsü, ergenlik dönemi ile başlar ve menopoz dönemine kadar genellikle yirmi sekiz günde bir meydana gelir. Her ay tekrarlanan bu süreç, gebelik süresince durur ve dokuz ay adet görülmez. Adet görme süresi kadından kadına farklılık gösterebilir. Bu süre yirmi bir gün ile otuz beş gün arasında değişir. Adet kanamaları genellikle üç ila on beş gün arasında devam eder.

Ergenlik dönemi genellikle dokuz yaşında başlar. Göğüslerde büyüme, vücudun belli bölgelerinde kıllanma ve adet görme ile ergenlik dönemi başlamış olur. Menopoz dönemi ise genellikle kırk beş ile elli yaşları arasında meydana gelir.

Menopoz, adet kanamasının kesilmesi durumudur. Menopoz, kadının doğurganlığını kaybetmesi, yani yumurta üretmediği anlamına gelir. Menopoza giren kadın artık hamile kalabilme özelliğini yitirmiştir.

Rahim iç yüzeyinde her ay döllenmiş yumurtanın gelip yapışmasını ve buradan beslenmesini sağlayan damarlı bir doku oluşur. Eğer döllenme gerçekleşmezse bu doku görevini tamamlar ve yerini yeniden meydana gelecek olan diğer dokuya bırakır. İşlevini yitiren eski doku rahim duvarından dökülür. Her ay bu işlem gerçekleşerek kadının doğurgan olmasını sağlar. Eski dokunun vücuttan atılması işlemi adet dönemi olarak adlandırılır. Daha açıklayıcı bir şekilde, adet, yumurtalıklarda doğurganlığın devam edebilmesi için her ay yeni bir yumurtanın olgunlaşarak eskisinin vajina yolu ile vücuttan dışarıya atılmasıdır.

Adet döngüsü, adet kanamasının düzenli bir şekilde tekrar etmesidir. Adet döngüsünün düzenli olması vücudun önemli kısımlarının normal çalıştığının belirtisidir. Her ay hamilelik için hazırlanan vücut, adet kanaması sayesinde kendini yeniler. Bir döngü, adetin başladığı günden gelecek adetin başlangıç gününe kadar olan süredir. Bu döngü, yetişkinlerde 21-35 gün, genç kızlarda ise 21-45 gün arasında gerçekleşir. Adet döngüsü, ay boyunca hormonların artan ve azalan seviyelerini kontrol eder.

Adet döngüsünün ilk yarısında kadınlık hormonu yükselmeye başlar. Östrojen adı verilen bu hormon, sağlık ve özellikle güçlü kemiklere sahip olma açısından oldukça önemlidir.

Adet kanı, kadının hamile olmadığının belirtisidir. Rahim astarı, hamilelikle birlikte embriyoyu beslemeye başlar ve dokularda yenilenme olmadığı için kanama meydana gelmez. Yumurtanın yumurtalıklarda ayrılarak erkek üreme hücreleriyle birleşmesi ve rahim duvarına yapışması, yumurtlama ve döllenme sürecini oluşturur.

Adet kanı, ölü dokuların vücuttan atılmasını sağladığı için içinde çok sayıda doku artığı barındırır. Akyuvarlar bakımından oldukça zengindir. Adet kanında bulunan enzim ve kimyasal maddelerden dolayı pıhtılaşma meydana gelmez. Adet kanı, bir ay içinde genellikle yüz gram kadar akmaktadır.

Sancılı adet dönemi, tıp dilindeki adı ile dismenore, adet kanaması süresince ağrı hissedilmesi durumudur. Bu durum, kadınların yarısından fazlasında görülür. Rahimde meydana gelen kasılmalar kanamayı kontrol altında tutar ancak bu kasılmalar fazla ise ağrı olarak hissedilir. Adet sancısı, adet başlamadan bir gün önce ortaya çıkmaya başlar ve özellikle adetin ilk gününde şiddetli bir şekilde kendini gösterir. Bu sancılar adet boyunca sürer ancak günden güne azalır.

Eksik adet dönemi, tıp dilindeki adı ile amenore, on beş yaşına kadar adet olmamış veya adet dönemi uzayarak doksan gün adet görmemiş kadın ve kızlar için kullanılır.