Kadınlar ergenlik döneminden itibaren adet görmeye başlarlar. İlk başlarda düzensiz olan adet döngüleri, ilerleyen süreçlerde düzenli hale gelmektedir. Aylık kanamalar, kadınların sağlıklı olduklarının bir göstergesidir ve yumurtalıklarda büyüyen yumurtanın çalışması sonucu gerçekleşir. Adet kanamaları genellikle 28 günde bir yaşanır. Ancak adet düzeni, aşırı yorgunluk, mevsim değişikliği, stres gibi bazı nedenlerden dolayı gecikebilir. Yılda iki veya üç defa adet düzensizliği yaşanabilir, ancak bu sayıdan daha fazla olması durumunda mutlaka bir doktora başvurulmalıdır. Adet düzensizliği aşırı kanamalara da neden olabilir. Adet gecikmesinin nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz:

Stres, hayatımızın hemen hemen her evresinde yaşanmaktadır. Yoğun stres, hayatımızdaki birçok şeyi değiştirebilir. Aşırı stres, vücudumuzdaki GnRH adı verilen bir hormonun seviyesini azaltır. Bu hormonun azalması, cinsiyet hormonlarının salınmasını engeller. Bu hormonların eksikliği veya azlığı, adet düzenini olumsuz etkiler. Stresli dönemlerde vücut, hamileliği uygun bir dönem olarak görmeyerek yumurtlamayı sağlayan hormonu azaltır. Yumurtlama olmadığında ise adet gecikir. İş ile ilgili yaşadığınız sorunlar, yakın bir sevdiğinizi kaybetmek, ülke veya şehir değiştirmek ve aşırı üzüntü yaşamak gibi konular, kişilerde strese neden olabilir.

Geçirdiğiniz kısa süreli veya uzun süreli bir hastalık, adet gecikmesine neden olabilir. Hastalık sırasında yaşanan tıbbi stres veya fiziksel stres ve uygulamaların yan etkileri adet gecikmesine yol açabilir. Özellikle yumurtlamanın gerçekleştiği bir süreçte hastalık geçirdiyseniz, yumurtlama dönemi gecikebilir. Bu durum geçicidir ve hastalık geçtikten sonra adet düzeniniz eski haline dönecektir.

İlaçların birçok farklı yan etkisi bulunmaktadır. Kullandığınız herhangi bir ilaç, adet gecikmesine neden olabilir. Doktorun önerdiği ilaçların yan etkilerine dikkat edilmelidir. Özellikle doğum kontrol hapları, adet düzensizliğine neden olabilir. Doğum kontrol hapları, bazen adet kanamasının hiç olmamasına veya az olmasına neden olabilir. Doğum kontrol hapını bıraktığınız süreçte ise adet düzeninin normalleşmesi yaklaşık iki ay sürebilir.

Beslenme düzeni ve anoreksiya veya bulimia gibi yeme bozuklukları, adet gecikmesine neden olabilir. Ani kilo değişimi tek başına adet gecikmesine neden olmasa da, çok zayıf veya çok kilolu olmak adet gecikmesine yol açabilir. Aşırı kilolu kişilerin hormonal dengeleri değişmekte ve bu durum adet gecikmesine neden olmaktadır. Aynı şekilde, aşırı zayıflık da adet gecikmesine neden olabilir. Vücuttaki yağ dengesi yeterli oranda değilse, bu durum adet gecikmesine yol açabilir. Bu duruma amenore denilir. Biraz kilo almak, adet kanamalarının düzene girmesini sağlayacaktır.

Bu durum genellikle profesyonel sporcularda görülmektedir. Özellikle aşırı egzersiz sonucu aşırı kilo verme, adet gecikmesine neden olabilir.

Vücut, günlük yaşamda içinde bulunduğunuz hava koşullarına ve sizin gün içinde yaptığınız rutinlere alışmıştır. Bu alışkanlıkların dışına çıkmak, adet gecikmesine neden olabilir. Özellikle vücudun alışık olduğu gece-gündüz saat süreleri ve saat dilimlerinde herhangi bir değişiklik yaşandıysa, hormon düzeyleri değişebilir ve adet gecikmesine yol açabilir.

Bu dönem, kadınların üreme döneminden üreme dışı döneme geçiş evresidir. Yumurtlama dönemleri ve sıklıkları değişmektedir. Bu dönemde adetiniz daha sık veya az olabilir ve adet günleri arasında farklılık yaşayabilirsiniz. Bazı durumlarda uzun süren adet dönemi, bazı durumlarda ise kısa sürebilir. Bu dönemde yumurtlama yavaşlamaya başlar.

Adet süresi ve döngüsü, kadından kadına farklılık göstermektedir. Adet döngüsü ortalama 28 gündür, ancak bu durum kadınlar arasında değişiklik gösterebilir. Yanlış hesaplama, adet gecikmesi yaşandığını düşünmenize neden olabilir.

Adet gecikmesi, birçok farklı nedenden kaynaklanabilmektedir. Bu nedenlerin farkında olarak ve gerektiğinde bir uzmana başvurarak, sağlıklı bir adet düzeni elde etmek mümkündür.